NEF SÖYLEŞİLERİ | Berke İsmailçebi

"A takımdaki ilk maçımın Sinan Erdem'de olması benim için ekstra heyecan verici bir durumdu. Oyuncular anons edilirken kendi adımı duyduğumda tüylerim diken diken olmuştu. Hayalinizin o ilk adımını tam anlamıyla atmış olmak gerçekten de inanılmaz bir duygu..."

RÖPORTAJ: ECE ERGEZ

Basketbola 9 yaşındayken beden eğitimi öğretmenimin yönlendirmesiyle başladım. Öncesinde öylesine oynarken daha sonra okul takımına girdim. Okul takımında oynarken basketbolu gerçekten çok sevdiğimi ve bu sporu daha da çok yapmak istediğimi fark ettim. 

Okul zamanlarım, ileride ne yapacağıma karar vermemde bana yardımcı oldu. Ardından da basketbolda kendimi daha ileriye taşımak için bir kulüpte oynamam gerektiğini düşünerek Galatasaray'a ilk adımımı attım. Basketbol oynamaya başladıktan tam 4 ay sonra Galatasaray NEF serüvenim başladı diyebilirim. 

Galatasaray’a ilk katıldığım zamanlar bizi sürekli A takımın maçları izlemeye götürüyorlardı. Bu karşılaşmalar bende güzel bir motivasyon kaynağı oldu... Gittiğim her maçta kendimi o parkede hissetmeye başladım.



Bu beni basketbola daha çok bağladı ve o parkede olmak istediğim için disiplinli bir şekilde çalışmayı sürdürdüm. Sonunda baktığımızda en büyük hedeflerimden birini başarmış oldum. Yıllardır izlediğim ve hayal ettiğim yerde olmak benim için müthiş bir duygu ve büyük bir gurur...

A takımdaki ilk karşılaşmamın Sinan Erdem'de olması benim için ekstra heyecan verici bi durumdu. İlk maçıma kendi salonumuzda, kendi taraftarımız önünde çıkmış olmak beni çok heyecanlandırsa da aynı zamanda daha motive bir şekilde oynamamı sağladı. 

İlk ısınmaya çıktığım anda bile çok heyecanlıydım. Zamanla salon dolmaya başlayınca heyecanım daha da arttı. Oyuncuların ismi anons edilirken kendi adımı duyduğumda tüylerim diken diken olmuştu. Hayalinizin o ilk adımını tam anlamıyla başarmış olmak gerçekten de inanılmaz bir duygu...

O mücadelede çok fazla süre alamasam da böyle tecrübeli oyuncuların yer aldığı büyük bir takımda idman yapmak bile benim gelişimimi çok olumlu şekilde destekliyor. 

Benim gibi genç ve gelişime açık bir basketbolcunun süre alması kadar, doğru antrenman programıyla desteklenmesinin de onu geliştireceğine inanıyorum. İdmanlarda tecrübeli abilerimle rakip olup onlara karşı mücadele etmenin beni çok geliştirdiğini düşünüyorum.

Kendimi geliştirmem gereken yerleri gördüm ve bunların üzerine yoğunlaştım. Takımdaki büyük abilerim her anlamda bana destek oldu. Onlarla hem saha içi hem de saha dışında iletişimimiz çok iyi.

Şu anda Bilgi Üniversitesi'nde eğitim hayatıma burslu devam ediyorum. Ancak herkesin yaşadığı problemleri ben de yaşıyorum. Gerçekten de okulla beraber basketbolu götürmekte çok zorlanıyorum.

İdmanların derslerle çakışması, deplasman yolculukları gibi durumlarda maalesef okul hayatım ister istemez geri planda kalıyor. Özellikle vize ve final zamanlarında geç saatlere kadar ders çalışıyorum ancak bu şekilde ikisini bir arada götürmeyi başarıyorum. 
Eğitim hayatıma da önem veriyorum ve diplomamı almayı çok istiyorum. Zaten en temel öncelikli hedefim lisans eğitimimle basketbol kariyerimi bir arada götürmek. Bunu başarıp diplomamı almak, o lisans eğitimine sahip olmak her anlamda bana büyük bir artı olacak.

Şu an zorlanıyor olsam da bu süreci istediğim şekilde atlatırsam basketbolumu da daha ileriye taşıyacağına inanıyorum. Kariyerimdeki en büyük hedefim ise iz bırakan bir oyuncu olabilmek. Bunun için elimden geleni yapıyorum, umarım başarabilirim.

Galatasaray NEF olarak yeni sezonda yine iddialı bir kadro ile mücadele ediyor olacağız. Umarım takım kimyamız tutar, taraftarlarımızı ve camiamızı mutlu edecek sonuçlar alıp, onlara güzel basketbol izletebiliriz.

TİPLEME
- En beğendiğin oyuncu? 

- Michael Jordan
- En beğendiğin koç?
- Zeljko Obradovic
- En iyi İlk 5'in?
- Stephen Curry, Michael Jordan, Kobe Bryant, LeBron James, Shaquille O’Neal
- En zorlu deplasman? 
- Pınar Karşıyaka
- Tek kelime ile Galatasaray NEF
- Aile

nef nefsöyleşileri galatasaraynef berkei̇smailçebi röportaj ribaunddergisi