Dönüşüm
Carsen Edwards, Fenerbahçe'de bulamadığı istikrarı Bayern Münih'te yakalayıp sessizce All-EuroLeague ilk beşine yükselirken; TJ Shorts, fiziksel dezavantajlarını zekâsı ve temposuyla avantaja çevirerek Paris Basketball'un lideri oldu. Theo Maledon, NBA sonrası ASVEL formasıyla EuroLeague tarihine adını yazdırırken, Marko Guduric ise Fenerbahçe Beko'da hem liderlik rolünü hem de oyun zekâsını üst seviyeye taşıdı. Panathinaikos'un Amerikalı yıldızı Kendrick Nunn, Avrupa'daki ilk sezonunda patlama yaparken; Evan Fournier ise Olympiakos'ta yılların tecrübesini yeniden parlatmayı başardı. Her biri kendi yolunda ilerledi, ama hepsi EuroLeague'in kaderini değiştiren oyuncular arasında yer almayı başardı.
YÜKSELEN AKIL
MARKO GUDURIC
(FENERBAHÇE BEKO)
Fenerbahçe Beko’nun saha içi liderlerinden Marko Guduric, 2024-25 sezonunda hem sorumluluk hem de skor anlamında çıtayı yükseltti; oyunu yönlendirme becerisi ve soğukkanlılığıyla sezonun en çok takdir toplayan isimlerinden biri oldu.
SAİT YARDIMCI
Marko Guduric, yıllardır Fenerbahçe Beko’nun hücum organizasyonlarının beyni konumunda. Ancak bu sezon Sırp yıldız kariyerinin en olgun ve üretken dönemlerinden birini yaşadı. Koç Sarunas Jasikevicius’un gelişiyle birlikte daha sistemli ve kolektif yapıya bürünen Fenerbahçe’de topun yönünü belirleyen, kritik anlarda sorumluluk alan ve temposunu iyi ayarlayan bir lider hâline geldi. 13.6 sayı, 4.4 asist ve 3.2 ribaunt ortalamalarıyla oynayan Guduric, sayı üretiminin yanı sıra ikili oyunlardaki ustalığıyla da takım arkadaşlarının verimini yukarı çekti.
Sahada her zaman dengeli kalan Marko Guduric, savunmanın en yoğun baskısını hissettiği anlarda dahi panik yapmadan doğru kararları verebilmesiyle öne çıktı ve clutch time içinde maçı kapatan sayılarla ya da kilit pasları ile bu sene verimli bir sezon geçirdi. Aslında en verimli olduğu kısa forvet pozisyonuna yakın oynadığında ya da şapkadan tavşan çıkarmaya çalışmadığı saf yeteneklerinin uyguladığı anlarda hep değer üretmişti.
Güçlü dripling sonrası dış şut tehdidi, penetre sonrası asist kalitesi ve topsuz oyundaki pozisyon bilgisi, Fenerbahçe hücumlarının yapı taşlarından biri olmasını sağladı. Koç Jasikevicius’un set temposunu bozmadan oynayan Guduric, özellikle 4. çeyreklerde sıkça sorumluluk alarak “gizli yıldız” olarak öne çıktı. Bu sene azalan top kaybı da çok
net şekilde oyununa ve verimliliğine yansıdı.
Savunma yönü ise bu sezon belirgin biçimde gelişmiş durumda. Çabuk ayakları ve uzun kollarıyla pas kanallarını kapatabilen Guduric, bire birde karşısındaki oyuncuyu yönlendirme becerisiyle de koçların güvenini kazandı. Fenerbahçe’nin sezon boyunca yaşadığı inişli çıkışlı periyotlarda istikrarı koruyan nadir oyunculardan biri olan Guduric, bu yönüyle Final Four hedefinin en önemli parçalarından biri oldu.
Final Four’da olgun oyununu nasıl yansıtacağı ve takımın efsane önderlerinden biri olabilmesi hususunda ciddi bir fırsat var. Her ne kadar Final 4’a katılım ile sözleşmesi bir sene uzadı haberleri çıksa da uzun süreli bir sözleşme ve ana rol ile takımda kalması durumunda, önümüzdeki sezonda da liderlik misyonunu başarı ile sürdürmesi bekleniyor.
SOKAKTAN SAHNEYE
KENDRICK NUNN
(PANATHINAIKOS)
NBA’den Avrupa’ya transferiyle gündeme oturan Kendrick Nunn, Panathinaikos’ta geçirdiği ilk EuroLeague sezonunda kısa sürede liderliğe yükseldi. Kritik anlardaki soğukkanlılığı ve bireysel yaratıcılığıyla takımının kaderini değiştiren isim oldu. Nunn sahadaysa, Panathinaikos her zaman oyunun içindeydi.
BURÇİN BADEM
NBA’den Avrupa’ya transferi büyük ses getiren Kendrick Nunn, Panathinaikos formasıyla geçirdiği ilk EuroLeague sezonunda hem skorer kimliğiyle hem de liderliğiyle dikkatleri üzerine çekti.
EuroLeague’e adım attığında üzerinde ciddi bir beklenti yükü vardı. Panathinaikos’un yeniden yapılanma sürecinde, Nunn'a düşen sorumluluk farklı ve büyüktü. Bu yeni yolculuk, Miami Heat’teki tecrübesinden farklı, başka bir “sıcaklık” barındırıyordu.
EuroLeague macerasına 7. haftadaki Alba Berlin deplasmanında başlayan Kendrick Nunn’un, tam anlamıyla sahneye çıkışı 14. ve 15. haftalarda Fransa deplasmanlarında gerçekleşti. Kısa sürede adaptasyon sağlayan oyuncu, sadece 30 gün içinde takımın hem lideri hem de Yunan taraftarların sevgilisi hâline geldi.
Gerçek anlamda süre aldığı 26 maçta; 16.2 sayı, 4.6 asist ve 2 top çalma ortalamaları yakalayan yıldız guard, özellikle son çeyreklerdeki soğukkanlılığıyla birçok maçın kaderini değiştirdi. Mathias Lessort ile birlikte, kulübün iki çılgın lideri Giannakopoulos ve Ergin Ataman’ın sahadaki karşılığı oldular.
Nunn’un oyun tarzı, yüksek bireysel yaratıcılığa ve hızlı karar alma becerisine dayanıyor. Oyun bire bire döndüğünde; ters el-ters ayak bitirişleri, çabukluğu ve perde sonrası şut tehditleriyle savunma karşısında kendine alan yaratıyor. Açık sahada yakaladığı patlayıcılık, potaya gitmedeki kararlılığıyla birleşince, durdurulması güç bir tehdide dönüşüyor.
Geçtiğimiz sezonun en dikkat çeken kısalarından biri olan Kendrick Nunn, bu sezon da sahayı domine etmeyi sürdürdü. Savunmada ise beklentilerin üzerinde bir performans gösterdi. Kendini bu alanda asla sakınmadı; topa yaptığı baskı ve yüksek oyun inancı ile rakip oyun kurucuları zorlamayı başardı. Koç Ergin Ataman liderliğindeki yapıda sorumluluktan kaçınmayan Nunn, takım kimyasına uyum göstererek, bireysel istatistiklerin ötesinde bir katkı sundu.
Onun sahadaki varlığı, Panathinaikos maçlarını taraflı tarafsız herkes için izlenir kıldı. Kendrick Nunn’un gerçekten etkisiz kaldığı üç maçın tamamını Panathinaikos kaybetti. Buna karşılık, onun iyi oynadığı hiçbir karşılaşmada takım mağlup olmadı. Bu da onun Panathinaikos Aktor’un şampiyonluk yolundaki en kritik parçası olduğunu açıkça ortaya koyuyor.
Eğer fiziksel olarak sağlıklı kalmayı sürdürürse, önümüzdeki beş yıl boyunca Avrupa basketbolunun zirvesindeki oyun kuruculardan biri olarak izlemeye devam edeceğiz.
YENİDEN AVRUPA’DA
EVAN FOURNIER
(OLYMPIAKOS)
NBA’den döndükten sonra Olympiakos’un formasıyla Avrupa sahnesine çıkanvEvan Fournier, yüksek şut yüzdesi ve tecrübesiyle kırmızı beyazlılar’ın hücumdaki güven kaynağı oldu.
DOĞUŞ OKYAR
Fransız basketbolunun son on yıl içindeki en üretken skorerlerinden biri olan Evan Fournier, 10 yılı aşkın NBA deneyiminin ardından Olympiakos’la Avrupa’ya dönüş yaptı. NBA’de geçirdiği yıllarda özellikle Orlando Magic ve New York Knicks formalarıyla tanınan Fournier, EuroLeague’de geçirdiği ilk sezonunda hem oyun zekâsı hem de skorer kimliğiyle Olympiakos sistemine sorunsuz adapte oldu. 14.9 sayı, 3.1 asist ve 2.4 ribaunt ortalamalarıyla sezonu tamamlayan Fransız yıldız, özellikle dış şutlarda yakaladığı %45’e yakın isabet oranıyla fark yarattı.
Fournier’in en büyük gücü, hücumda ne zaman ne yapacağını bilen bir oyuncu olması. Topla buluştuğunda sabırlı, topsuz oyunda ise hareketli bir profil sergileyerek savunmaları sürekli zorlayan tecrübeli oyuncu, özellikle köşe üçlüklerinde istikrarlı bir bitiriciye dönüştü. Ayrıca ikili oyunlarda top yönlendirme becerisiyle de Olympiakos’un hücumlarını çeşitlendirmeyi başardı.
Koç Bartzokas’ın sistemine hızla adapte olan Fournier, genç oyuncular için de bir rol model oldu. Sahadaki liderliği ve gerektiğinde oyunu sakinleştiren yönüyle, sadece skor değil akıl da üreten bir oyuncu olarak öne çıktı. Savunmada zaman zaman yavaş kalsa da pozisyon bilgisi ve tecrübesiyle açıkları kapatmayı başardı.
Olympiakos’un sezon boyunca yaşadığı kritik anlarda gösterdiği skor katkısıyla,
adını tekrar Avrupa’nın elit şutörleri arasına yazdırdı.
SESSİZ FIRTINA
CARSEN EDWARDS
(BAYERN MÜNİH)
Fenerbahçe sonrası Bayern Münih’te ikinci yılında kariyer sezonunu yaşayan Carsen Edwards, skorer guard kimliğini Avrupa oyununa uyarlayarak All- EuroLeague ilk beşine adını yazdırdı.
ALİ BARUTÇUOĞLU
Carsen Edwards, Amerikan basketbol geleneğinden gelen saf bir skorer olarak Avrupa sahnesine ilk adımını Fenerbahçe formasıyla attığında beklentiler oldukça yüksekti. Kolej kariyerinde Purdue Üniversitesi'nde 17.8 sayı ortalamasıyla oynayan ve NCAA'de adını yıldızlar arasına yazdıran Edwards, NBA Draftı’nda Philadelphia tarafından seçildikten sonra Boston Celtics’e takaslanarak NBA'de şansını denedi. Ancak rotasyon oyuncusu olmanın ötesine geçemediği NBA yıllarından sonra Avrupa tercihi onun için yeni bir başlangıç oldu.
Fenerbahçe’de Itoudis yönetiminde zaman zaman etkili anlar yaşasa da, süreklilik sağlayamaması ve topu yönlendirme görevinden çok sayı üretmeye odaklanması nedeniyle beklenen çıkışı yapamadı. Özellikle EuroLeague’de rol belirsizliği yaşayan Edwards, Avrupa’daki ilk sezonunun sonunda Bayern Münih'e transfer olarak kariyerini yeni bir sayfaya taşıdı.
Pablo Laso’nun liderliğinde Bayern Münih’te bulduğu özgürlük ve sistem, onun bireysel potansiyelini daha net ortaya koymasına zemin hazırladı. 2024-25 sezonu itibarıyla hem Bundesliga şampiyonluğu hem de Almanya Kupası’nı kazanan takımda kritik bir rol üstlenen Amerikalı guard, EuroLeague’de 20.4 sayı, 3.3 asist ve 1 top çalma ortalamalarıyla takımının en çok skor üreten oyuncusu oldu. Bu istatistiklerle All-EuroLeague İlk Beşi’ne seçilerek Avrupa’daki üçüncü sezonunda kariyerinin zirvesine ulaştı.
Carsen Edwards’ın oyun stili yüksek tempoya, birebir oyunlara ve hızlı şut tercihine dayanıyor. Özellikle pick and roll çıkışlarında step-back ve üçlük tehditleri, onu savunmalar için zorlayıcı bir rakip hâline getiriyor. Bununla birlikte, oyun kurma ve takım arkadaşlarını yönlendirme noktasında hâlâ gelişmesi gereken yönleri bulunuyor. Bir "combo guard" olarak değerlendirilebilecek Edwards, yanında birinci top yönlendirici bir guard olduğunda çok daha verimli bir performans sergileyebiliyor. Örneğin Lorenzo Brown yanındaki Wade Baldwin gibi guard yapısını tamamlayan bir parça ile oynaması durumunda, karar anlarında daha doğru tercihlerle skora katkı sağlayabilir.
Savunma açısından güçlü fiziğine rağmen kısa boyu nedeniyle pozisyon sıkıntısı yaşayabilen Edwards, agresif savunma anlayışını daha istikrarlı bir çizgiye oturtursa EuroLeague’in en komple kısa oyuncularından biri olabilir. Kendi şutunu yaratabilmesi, açık alandaki etkinliği ve skorer kimliği, onu her koçun rotasyonuna dahil etmek isteyeceği bir oyuncu yapıyor. Ancak savunmada ve oyun kuruculukta göstereceği gelişim, onu efsaneler arasına taşıyabilecek asıl faktör olacak. Henüz 27 yaşında olan Edwards’ın Avrupa kariyerinde daha çok söz sahibi olması ve bu yaz önemli takımların radarına girmesi kuvvetle muhtemel.
SAF SKORER
TJ SHORTS
(PARİS BASKETBALL)
Paris Basketball’un kalbi olan TJ Shorts, 1.75’lik boyuna rağmen EuroLeague’e adım attığı ilk sezonda hem tempo kontrolü hem de skorer zekâsıyla fark yaratmayı başardı.
ARDA AYGAHOĞLU
TJ Shorts, klasik anlamda bir EuroLeague oyuncusunun dışındaymış gibi görünen profiline rağmen, Paris Basketball’un hız odaklı sisteminde sergilediği liderlikle Avrupa sahnesinde yepyeni bir hikâyeye imza atıyor. NCAA’den çıktığında küçük fiziği nedeniyle ciddi önyargılarla karşılaşan Shorts, Almanya ve Litvanya’da geçirdiği başarılı sezonların ardından EuroCup MVP’si olarak ismini duyurdu.
2024-25 sezonuyla birlikte EuroLeague’e katılan Paris Basketball’un ana oyun kurucusu olarak sahneye çıkan Shorts, gösterdiği performansla hem dikkatleri üzerine çekti hem de “kısa boy bir handikap değildir” algısına katkı yaptı.
Fransa temsilcisinin koçu Tiago Splitter’ın NBA deneyiminden esinlenerek oluşturduğu tempolu ve serbest yapıda TJ Shorts’un oyun kurucu özellikleri büyük önem taşıyor. Takımının hücum temposunu belirleyen oyuncu, geçiş hücumlarında aldığı hızlı kararlar, içeriye yöneldiğinde yaptığı etkili bitirişler ve perde çıkışı sonrası attığı floater atışlarıyla oyunu bir adım öne taşıyor. Bu alanda EuroLeague’deki birçok guarddan farklılaşan Shorts, oyun zekâsı sayesinde kısa boyunun dezavantajını etkili yönleriyle kapatmayı başarıyor. Özellikle spacing alanlarında yaptığı yönlendirmeler, takım arkadaşlarının boş şut bulmasında kritik rol oynuyor.
Savunmada ise fiziksel eksikliğini agresif baskı ve çabuk elleriyle telafi etmeye çalışıyor. Ancak uzun oyuncularla eşleştiği anlarda fiziksel açıdan dezavantajlı duruma düşmesi kaçınılmaz. Hücumda ise kısa boyuna rağmen çembere yönelmekten çekinmeyen TJ Shorts, step back ve yön değiştirerek yarattığı alanlarla sayı üretmeyi başarıyor.
Bunun yanı sıra pasörlüğü de üst seviyede; potaya giderken kanattan kat eden oyuncuları, perde sonrası kısa devrilen pivotları ya da dışarıda boş kalan şutörleri çok hızlı şekilde görebiliyor. Fenerbahçe Beko ile anılması, EuroLeague’de bir üst seviyeye geçme potansiyelinin de göstergesi. Ancak böyle bir senaryoda Shorts’un rolünün yeniden tanımlanması gerekecek. Paris’te alıştığı “birinci lider” rolü, daha dengeli takımlarda farklılaşabilir ve bu da oyuncunun adaptasyon becerisine bağlı olacak. Yine de EuroLeague’de ilk sezonunda sergilediği performans, onu gelecek sezonlarda daha büyük hedeflere taşıyabilecek bir potansiyele sahip olduğunu gösteriyor.
SESSİZ GÜÇ
THEO MALEDON
(ASVEL)
NBA’den Avrupa’ya dönen Theo Maledon, ASVEL formasıyla serbest atış rekorunu kırarken EuroLeague’de oyun zekâsı ve istikrarıyla dikkat çekiyor.
HÜSEYİN DEMİR
Theo Maledon, Fransa basketbolunun son yıllarda yetiştirdiği en teknik ve potansiyelli oyunculardan biri. Alt yaş kategorilerinden itibaren millî takımın parçası olan Maledon, kariyerinin başlarında Asvel formasıyla parladıktan sonra NBA'e adım attı. Thunder, Hornets ve kısa süreli Suns macerası boyunca 100'den fazla NBA karşılaşmasında forma giyen oyun kurucu, oyun görüşü ve pasör yönüyle öne çıkmasına rağmen, istikrar arayışı içinde Avrupa'ya dönüş yaptı.
2024-25 sezonunda ASVEL formasıyla tekrar vitrine çıkan Maledon, özellikle serbest atış çizgisinde kırdığı rekorla EuroLeague tarihine adını yazdırdı. 29 maçta attığı 182 serbest atışla Dzanan Musa’yı geride bırakarak bu alandaki liderliği ele geçirdi.
Sahada sakin kalan yapısı, oyun kurarken aldığı sorumluluklar ve hücumun temposunu ayarlayabilme becerisi onu farklı kılıyor. Genç yaşına rağmen karar verme mekanizması oldukça oturmuş olan Maledon, özellikle pick and roll setlerinde takım arkadaşlarını beslemekte ustalaşmış durumda. Savunmada ise topa baskı yapabilen, rakibin oyun kurmasını zorlaştıran bir profil çiziyor. Çabuk ayakları ve doğru pozisyon alma becerisiyle savunma direncine katkı sağlarken, hücumda ise zaman zaman içeri yönelerek temastan kaçmadan çizgiye gelmesi, onun faul alma yüzdesini yukarı taşıyor.
Şut konusunda da önemli bir gelişim kaydeden Fransız oyun kurucu, orta mesafe ve dış şutlardaki isabet oranlarını istikrarlı hale getirerek hücum verimliliğini artırdı. Bu yönüyle sadece bir pasör değil, gerektiğinde skorer özelliğini de ön plana çıkarabiliyor. ASVEL'deki performansı, Real Madrid gibi üst düzey kulüplerin radarına girmesini sağladı. Fiziksel olarak biraz daha güç kazanması halinde, birebir oyunlarda çok daha etkili bir skorer hâline gelmesi mümkün görünüyor.
Theo Maledon, sahip olduğu oyun bilgisi, serbest atış çizgisindeki istikrarı ve oyun kurma becerisiyle EuroLeague’in yeni jenerasyon elit guard adaylarından biri. Avrupa’daki gelişimine devam etmesi halinde, kariyerinin ilerleyen yıllarında tekrar NBA’e dönüş yapması veya bir EuroLeague devinde başrol oynaması sürpriz olmayacak.